26 Şubat 2007 Pazartesi

Disconsolate



Sekiz Sütuna Manşet...



Hiç bir baskıya girmemiş,
girmeyecek,
başı mâlum ama,
sonu belli olmayan romanımın
tam orta sayfasındaki kahramanıydın sen..

Her adımda

biraz daha eksilerek,
ve eskiterek yürüdüğüm

soğuk ve karanlık kaldırımlarda
gizli bir feryatla adını haykırarak
günlerce, gecelerce sana ağladım..
duymadın..
duymak istemedin...
sayfalar dolusu "sana" yazdım
"seni" yazdım
okumadın..
okuduysanda, anla(ya)madın..

Yoruldum...
tükendim..
kafam bozuk,
kalbim iflas etti,
gözlerimse yaş akıtıyor durmadan..
Kısacası "tamire" ihtiyacım var..
ama yoksun..
hiç olmadın ki zaten..
ben var ettim seni kafamda..
dedim ya,
roman kahramanımdın sen benim..
mutlu sonla biten aşk romanları düşlemiştim hep
oysa daha romanın ilk sayfasında
ne senaryo kaldı, ne de kahramanım
bir başıma kaldım sayfaların arasında...

Her ne kadar,
senin gözünde beş para etmesede,
ben genede,
aşkınla kavrulmuş yüreğimi
yoluna bırakıyor,
ve
gidiyorum...
umurunda olmayacağını bile bile,
hatta yokluğumu dahi farketmeyeceğini bilerek,
dün seni düşünerek ağladığım kaldırımlardan
bugün sensizliğe doğru,
yani "ölüme" yürüyorum...

Gör bak,
yarın sabah,
tüm gazetelerin baskılarında
sekiz sütuna manşet,
ilk sayfada "ben" çıkıyorum...

*bahar*

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder