15 Nisan 2010 Perşembe

Biz KADINLARI Hiç Sevmedik!



Biz KADINLARI hiç sevmedik!

Saçlarını sevdik hele birde sarışınsa daha çok sevdik...

Ağızlarını sevdik hele birde şehvetli ve dolgun ise daha çok sevdik...

Göğüslerini sevdik...

Bacaklarını sevdik hele birde sütun gibiyse bayıldık...

Kalçalarını sevdik...

Gerçekten güzel vücutlu ve "çıtırsa" daha çok sevdik...



Yolda, arabada, televizyonda, internette onlara hep "baktık"...

Her yerlerine iyice ve dikkatle! Baktık...

Pekiyi görememiş olacağız ki bir daha baktık...

Bir daha ve bir daha...



Kadınların her yerlerine baktık ama GÖZLERİNE ya hiç bakmadık ya da baktığımızda çok GEÇ olmuştu...

Biz kadınlara çok dokunduk!

Onlar istese de istemese de dokunduk...

Son yıllarda dini motiflerden güç bulanlarımız oldu..



Eh yozlaşan toplum ve geç gelen adalet olunca da 13–14 yaşındaki ÇOCUKLARA bile dokunmaya başladık! SAPIK damgası yemeyi göze alanlar bile şaşırdı çünkü SAPIK diye haykıran ne kadar azdı! Kimimiz "araştırmacı" oldu icraata geçemedi!
Onlar CD ve DVD ler ile idare etti!
Hatta SAPIKLARA tepki bile gösterdi...
ya onlar ne yaptı?
Gerçek dünyada namuslu olanlar sanal dünyada bu çocukları aradı...
Aradı. .ve hep buldu!



Kadınlara "dokunmada" dünya sıralamasında üst yerlere geldik...
2009 itibariyle rakamlar oldukça "umut verici".

% 40 ını SÜREKLİ DÖVDÜK...

%45 ine DUYGUSAL ŞİDDET uyguladık (küfür, hakaret, küçük düşürme)...

%16 sına ZORLA SAHİP OLDUK...

ve olmaya devam ediyoruz...

Tüm bunlara maruz kalan HER 3 kadından biri İNTİHARA kalkıştı ama biz hiç oralı olmadık...
(bize ne değil mi? Fener ya da CimBom maç kaybedince çok üzüldük ama kadınlar söz konusu olunca pek oralı olmadık)

% 9 una daha MASUM BİRER ÇOCUKKEN bile dokunduk...

Ama hep SUSTULAR... çünkü konuşsalar kimse inanmazdı...
" kim bilir neler yaptın ki sana tacizde ya da tecavüzde bulundu AMCAN ya da KOMŞUN" bu da sana DERS olsun... ama bu DERS o kadar acıdır ki biz ERKEKLER bilemeyiz...
Bizlere sorduklarında %25 imiz "bazı durumlarda KADIN DÖVÜLÜR" demeyi doğal bir şey gibi dile getirdik... İSLAMİ ÖĞRETİ yalanları ile KADINLARI ve KIZLARI bizlerin KÖLESİ yapmaya başladık ve bu çabalar sonuçlarını vermeye başladı...
Artık kadınlar o bildiğiniz kadınlar değil! % 51 i erkekler ile tartışmayı bile "saygısızlık" sanıyor artık...
%36 sı kendisi para kazansa bile parasını nasıl harcayacağına karar veremeyeceğine inanmış...
ya da inanmak zorunda kalmış...% 52 si "erkek kadından sorumludur" diyecek kadar kadınlığını unutmuş...
ya da unutturulmuş. ..
% 49 u "erkek ne zaman isterse bana sahip olabilir benim itiraz hakkım olamaz" diyecek konuma gelmiş ya da getirilmiş...



Kabul edelim biz kadınları KULLANMAYI çok sevdik...evde, işte,siyasette,okulda kısacası her yerde...Parti kongrelerinde sözde liderler konuşurken arka fonda 3-4 kadın vardı hep...
Onlardan VİTRİN yaptık...İMAJ yaptık...başörtü lü,normal türbanlı,modern türbanlı ve türbansız....
Parti çalışmalarında kapı kapı dolaşanlar hep KADINLARDI.. koşturan ve çabalayan hep KADINLARDI.. .Miting olduğu zaman onları ön sıralara toplayıp KARANFİLLER attık üzerlerine ve iki lafın birinde anam,bacım edebiyatı yaptık....ama "ANANI DA AL GİT" demek bize daha çok yakıştı!
"Cennet anaların ayakları altında" diye diye büyütüldük... ama ANALARI hep ayaklarımız altında ÇİĞNEDİK... EZDİK. ..TEPİKLEDİK...
14 şubat sevgililer günü ya da Anneler Gününde bir kaç saat ara verdik! Ama sonra yine ezmeye devam ettik...
İş verirken bile onları hep düşündük! İş yerinde gözümüz gönlümüz açılsın ya da malum niyetler ile BAYAN ELEMAN ARANIYOR ilanı vermeyi çok sevdik...
2009 Türkiyesinde KADIN olmanın ne kadar zor olduğunu biz erkekler bilemeyiz...

Çünkü artık KONUŞMUYORLAR. ...KONUŞAMIYORLAR... KONUŞTURULMUYORLAR... islam dinini sömüren ve kullanan KARANLIK ZİHNİYET kendi kadınlarını yetiştiriyor. ..susan,itaat eden ve kaybolmuş kadınlar...kızlar. ..hatta çocuklar..Arada VİZYON ya da İMAJ için ortaya "sürülen" kadınlara bakmayın siz..onlarda biliyor "kullanıldıklarını" ama artık düzen kurulmuş...



Bu ülkenin kurucusu ATATÜRK 1930 lu yıllarda Türk kadınına dünyadaki birçok çağdaş ülkeden önceden hak ettiği HAKLARI verdiğinde umutlanmıştık. .Çünkü o ATATÜRKTÜ... Kurtuluş Savaşında bebeğinin kundağında mermi taşıyan anayı ya da cephede erkeği ile göğüs göğüse savaşan bacısını unutmadı... İhanet etmedi... Ama BİZ ihanet ettik! Türkiye Nereye Gidiyor? Diye soruyor herkes birbirine...



Cevap ne kadarda açık değil mi? Türkiye hızla ve şevkle KARANLIĞA gidiyor...

Hatta KOŞUYOR...

Çünkü YARATILMIŞLARIN YARISI olan KADIN YOK OLUYOR!

Benim anam, bacım, sevgilim, kızım YOK OLUYOR.



Kadını YOK OLAN ülkenin gideceği yol bellidir...KARANLIK ve ONURSUZ bir gelecek....Bu işi PLANLI yürütenler İSLAMİ motifler ya da örnekler ile KADININ İKİNCİ SINIF KONUMA gelmesini doğal karşılamamızı bekliyorlar. ..Bu işe KURANI KERİMİ ortak koşmaları ne acı...mesela miras hukuku...erkek çocuğa 2 pay..kız çocuğa 1 pay...ya da kadının erkeğe İTAAT etmesini empoze eden garip ayet ya da sureler...belli ki burada büyük bir istismar var...Çünkü tüm alemi yaratan ALLAHIN kendi yarattığını aşağılaması söz konusu bile olamaz...Kuran'ı kendi amaçları için yorumlayanlar KADINI ikinci plana atmayı çok seviyor olabilir ama Biz hiç sevmedik...Şunu o kalın kafanıza sokun....





KADIN=ERKEK. ...

ERKEK=KADIN dır...

Bazı konularda kadın bazı konularda erkek ÜSTÜN olabilir... Ama tüm bu zayıf ve üstün yönleri bir arada düşündüğünüzde tek bir gerçek var;

KADIN=ERKEK. ...

ERKEK=KADIN. ...

Bu GERÇEĞİ kabul etmemek bize her zaman kaybettirecek ve kaybettiriyor. .



8 MART KADINLAR GÜNÜYMÜŞ !
KADINI olmayan ülkenin kadınlar günü olmaz... Kutlanmaz.
Burada yazılanlar size ters geldi ise vah benim ülkeme...
Çünkü "sizler" sayesinde sonumuz gelecek.

KADIN benim diğer yarım ve benim diğer yarımdan vaz geçmeye niyetim yok...

Türkiye Ne zaman kurtulur?





Ülkenin üniter, ulus ve LAİK devlet yapısına inanan ve SAHİP çıkan 550 milletvekilinin YARISI ÇAĞDAŞ TÜRK kadını olduğu zaman bu ülke KURTULUR.Yani 550 vekilin yarısının KADIN olmasını isteyen MİLLİ İRADE..seçmen. .oy kullanan..sen ve ben. Buna karşı çıkanlar o KALIN KAFALARINA soksunlar bu gerçeği. Türk Kadını benim diğer yarımdır ve ben TAM olmak istiyorum... Çünkü onlara İHANET EDEMEM... Tüm bunlara yürekten inanmıyorsanız lütfen "sözde" sevdiğim kadın dediğiniz kadına

"SENİ SEVİYORUM" demeyin...

Çünkü çok komik ve acınası oluyorsunuz. ...

LÜTFEN artık kadınların GÖZLERİNE ve BEYİNLERİNE bakmaya başlayın...

Türk Kadını ve erkeğinin daha aydınlık günlerde yaşaması dileklerimle..

14 Nisan 2010 Çarşamba

Kadınlar yüzleriyle barışıktı eskiden




Kadınlar yüzleriyle barışıktı eskiden...
Bir ağacın yaşı, nasıl gövdesinde gizlediği
çizgilerden okunursa bir kadının hayatı da yüz hatlarında ele verirdi kendini...

Her biri; insan suretinden bir papirüse döşenmiş elyazmalarıydı o kırışıklıkların;
engin tecrübelerin alametiydi.

Gün geldi, uzun yaşama sevdasına kapıldı insanoğlu...

Gençliğe tapındıkça yaşadığını yalanlamanın derdine düştü.

Madem ki o hatlardı yaşını ele veren; o hattı müdafaa etmenin âlemi yoktu.

Çehreler önce yoğun pudra taarruzuyla maskelendi;
yetmeyince genç kalma hırsının çarmıhına gerildi.

Tecrübe, "kulak ardı" edildi.

Şimdi, "gergin anneler", ağır makyajla yaşlı görünmeye çalışan kızlarının yanında,
çizgilerinden arındırılmış anlamsız yüzlerine bakıp yaşlarını tahmin etmemizi ve
kendilerini tebrik etmemizi bekliyorlar.

Erkek Dediğin


Erkek Dediğin

Seni Elinin Tersiyle değil Avucunun İçiyle Kavrayacak.

Bileceksin Ki Emin Ellerdeyim,

Başkası Tutamaz Elimi Böyle.

Rahat Olacaksın Yanında,

Çok Konuşmayacak, Beynini Didiklemeyecek.

İnce Olacak; Seni Senin Kadar Düşünecek.



Erkek Dediğin, Sen Onu Merak Ettiğinde

Kendisine Hesap Soruluyor Havalarına Girmeyecek.

Senin İnceliğine Karşı Umursamaz Sözler Sarf Etmeyecek.



Erkek Dediğin, Kadının Sinirini Bozmayacak,

Cinlerini Tepesine Çıkarmayacak, Sanki Sen Onun İçin Varmışsın

Her Ne Zaman İstese Emrine Amadeymişsin, O Ne Yaparsa Yapsın

Her İstediğinde Yanında Elinin Altında Olacakmışsın Tiplerine Girmeyecek.



Erkek Dediğin, Sen Ona Sevgini Hissettirdiğinde,

Sen Ona Kayıtsız Şartsız Asıkmışsın Gibi Havalara Girmeyecek.



Erkek Dediğin İlgi Gördüğünde İlgiyle,

Sevgi Gördüğünde Sevgiyle Karşılık Verecek.



Erkek Dediğin, Sen Onun İçin Kendine Baktığında,

Sırf Ona Daha Güzel Görünmek İçin Giyinip Kuşandığında

Hiçbir Şey Olmamış Gibi Davranmayacak.



Erkek Dediğin, Ruhunu Okşamasını Bilecek.

Romantik Olacak Kimi Gün Habersizce Kucağında

Çiçeklerle Çıkıp Gelecek.

Özel Günleri Unutmayı Marifet Sanmayacak.



Erkek Dediğin, Kayıtsız Olmayacak Senin Bütün Zarafetine Karşı.

Gerçekten Seven Bir Kadın Sevgi Ve İlgi Bekler,

Erkeğine Verdiği Aşkın Karşılığında Küçük Bir Tatlı Söz,

Kısa Bir Mesaj, Bir Çağrı Bile Onu Mutlu Edebilir.



Erkek Dediğin Bütün Bunları Cebinden Para Harcıyormuş Gibi

Cimrilikle Yapmayacak.



Erkek Dediğin, Ben Aranmayı, Çok Aramayı Sevmem Demeyecek.



Erkek Dediğin, Her Şey Kendi İstediği Gibi Olsun İstemeyecek.

Sadece Kendi Caninin İstemesine Bağlamayacak Her Şeyi.



Erkek Dediğinin, Hissettiğiyle Yaptığı Şey Arasında Uçurum Olmayacak.



Erkek Dediğin, Cesur Olacak Cesur.

Seni Seviyorum Derken Korkmayacak,

Başka Şeylerin Arkasına Gizlenmeyecek.

Seviyorum Deyip Bir Sonraki Perdede Kaçmayacak,

Özlüyorum Diyorsa Gelecek, Kaybetmek İstemiyorum Diyorsa Kaybetmeyecek.



Erkek Dediğin Aşkına Sahip Çıkacak.

Korkak Olmaz Erkek Dediğin.



Erkek Dediğin İyi Sevişecek. Koyun Gibi Yatmayacak,

Bir An Önce Su İs Bitse Demeyecek.

Aşksız Yatmayacak Yatağa Ve

Sen Bunu Bileceksin.

Bir Baba Şefkatiyle Seni Alnından Öptüğünde Bileceksin Ki

Sevgisi Geçici Ve Zayıf Değildir.



Erkek Dediğin, Ve Sevgiyle Öptüğünde

Dudaklarından Bileceksin Ki Opusun Tek Sebebi Şehvet Değildir.



Erkek Dediğin Aldatmayacak. Aldatmak Basitliktir.

Seviyorum Diyorsa Aldatmaz Erkek Dediğin.



Aldatıyorsa Sevmiyor Demektir.



Erkek Dediğin Yakışıklı Olacak, Çekici Olacak Ama

Bundan Çok Daha Öte Bir Şey...



Erkek Dediğin, Zeki Olacak. Kadının Küçük Yalanlara,

Bahanelere İnanmayacağını, Kendisini Kendi Gibi Tanıdığını Bilecek.

Kadının Zekasını Küçümsemeyecek Kadar Zeki Olacak.

Zeki Olacak, Seni Bir Hamur Gibi Karmasını Bilecek, O Hamura Kendisini Katmasınıda.



Erkek Dediğin, Değerlerini Bir Anlık Hevesler Uğruna Satmayacak.

Namussuzluğunu, Ahlaksızlığını Ancak Ve Ancak Seninle Yataktayken

Kullanacak.

Yan Gözle Hatun Kesmeyecek, Üstüne Sevgili Edinmeyecek.



Erkek Dediğin Önce Sevecek. Kendini Sevmeyen Erkekten

Kimseye Hayır Gelmez.

Bir Bakarsın Ki Yıllar Sonra Bu Adamla

Ne Yatağa Sığıyorsun, Ne Toprağa...

Koluna Girip Gezmesini Bileceksin Gururla Koynuna Alıp Sevişmesini De.



Erkek Dediğin, Babalığını Da Bilecek, Ana-Babaya Hürmet Etmeyi,

Kadir Kıymet Bilmeyi, Vefakarlığı, Fedakarlığı. ..



Erkek Dediğin Seni Koruyacak,Kuşatacak .

O Nerede Olursa Olsun Seni Koruyacağını Bileceksin.



Pısırık Olmayacak Erkek Dediğin.



Erkek Dediğin Erkek Olacak Güzelim.

Seni Sadece Sen Olduğun İçin Sevecek.

Parayla Pulla, Kariyerle, Güçle, Kimin Ne Dediğiyle Hareket Etmeyecek.

Hem Sevgilin, Hem Arkadaşın Olacak . .


Can Yücel

5 Nisan 2010 Pazartesi

Her Kadının İçinde Büyümeyen Bir Küçük Kız Vardır


Bülent, avucunu açmış kendisine doğru elini uzatan adama ters ters baktı Elli yaşlarında gösteren adam, o görmeye alıştığı hırpani kıyafetli dilencile re benzemiyo rdu Üzerindeki giysiler eski fakat temizdi Yüzü de sağlıklı görünüyordu Sapasağlam adam, gidip çalışacağına dileniyor, belki benden daha zengindir diye düşündü Alaycı bir ses tonuyla, "Ekmek parası mı istiyorsu n?" diye sordu"Hayır, çikolata parası lazım!" diye yanıtladı adam

Bülent adamın ciddi mi konuştuğunu, yoksa dalga mı geçtiğini anlayamamıştı"Bugün karnınız doydu üstüne tatlı mı istedi canınız?" dedi "Fakirin canı mı olur ki, tatlı istesin beyim Bugün karımın doğum günü, ona çikolata götürmek istiyorum Otuz yıllık evliliğimiz boyunca ona bir kez bile yaş pasta alamadım Ama her doğum gününde mutlaka çikolata götürdüm" dedi adam

Bülent o akşam karısıyla kavga etmiş, kapıyı çarpıp kendini sokağa atmıştı Sahile kadar yürümüştü Denizi seyretmek de onu rahatlatm amıştı Karısının evde ağlıyor olduğunu bildiği için, hiçbir şey onu rahatlatmıyordu Dilenciyl e konuşurken biraz kafası dağılmıştı "Söyledikleri gerçek mi acaba" diye düşündü

- Cebinde çikolata alacak para yok mu şimdi?

Adam ceplerini boşalttı, nüfus cüzdanından başka şey çıkmadı

- Ben dilenci değilim Günlük çalışırım, ne iş bulursam yaparım Bugün bütün gün iş aradım, aksilik bu ya, bulamadım

- Dilenecek kadar çok mu seviyorsu n karını?

- Hem de çok seviyorum Otuz yılımı aydınlattı o benim

- Aşk, hem de otuz yıl süren aşk Aşkın ömrü en fazla üç yıl diyorlar oysa

- Geçen yıllar sevgimi azaltmadığı gibi artırdı

- Söyle o zaman nedir evlilikte mutluluğun sırrı? Anlattıklarına bakılırsa sen mutluluğun formülünü bulmuş gibisin Ben de altı yıllık evliyim Sevdiğim kadınla evlendim, fakat mutlu değilim Evimiz, arabamız, işimiz, her şeyimiz var, ama mutlu değiliz Senin hiçbir şeyin yok, ama mutlusun

- Hayır benim her şeyim var Karım her şeyimdir Hayatımı paylaştığım insandan daha değerli ve daha önemli ne olabilir ki dünyada? Sizin ev, araba, iş diye, her şey dediğiniz şeylerdir aslında hiçbir şey olan

- Öyle deme, şu kadar varlığın içinde bile karım her şeyden şikayet ediyor Bir de fakir olsam kim bilir ne olur?

- Altın tasın kan kusana faydası yoktur beyim Sen kadın ruhunu hiç anlamamışsın Bir kadın, kocasının her şeyi olduğunu bildiğinde ancak mutlu olur

- Sizin mutluluğunuzun sırrı bu mu?

- Olabilir Ben karıma değerli şeyler alamıyorum ama ona benim için ne kadar değerli olduğunu hissettir iyorum

- Bir kadına değerli olduğu nasıl hissettir ilir?

- Küçük kızı severek

- Küçük kız mı? Hangi küçük kız?

- Yaşı kaç olursa olsun her kadının içinde hiç büyümeyen bir küçük kız vardır O kızı ne kadar çok sever, ne kadar çok mutu edersen, o kadını da o kadar mutlu edersin Küçük kızlar hep beğenilmek, ilgi görmek isterler Güzel olduklarını duymaya bayılırlar Sürprizlerden hoşlanırlar

- Haklısın Benim dört yaşında bir kızım var Her akşam boynuma sarılır "Babacığım beni ne kadar seviyorsu n?" diye sorar Giysisini değiştirdiği zaman etrafımda dönüp "Baba güzel olmuş muyum?" diye sorar durur Güzelsin demem yetmez, "Prenses gibi olmuşsun" demeliyim illa

- Kadınlar ömür boyu bunu duymak ister Ben elli yaşındaki karıma böyle davranıyorum Ona hep "bebeğim" diyorum, çok hoşuna gidiyor

- Hiç kavga etmez misiniz siz?

- Kavga evliliğin tadı tuzu Arada biz de tartışırız Küsüp barışmanın tadı ayrıdır

- Benim eşim çok ciddidir Hiç küçük kız havası yok ki onda

- Küçük kızlar büyüdükleri zaman artık sevgi, ilgi istemeye utanırlar En ciddi ya da en yaşlı kadının bile içinde o küçük kız mutlaka vardır Yeter ki sen o tatlı küçük kızı sevindirm eyi, mutlu etmeyi bil Ve o küçük kızı asla aldatma Yoksa bir daha sana güvenmez ve ne yaparsan yap hep kuşkuyla bakar

- Bu tavsiyeni deneyeceğim Her zaman yapabilir miyim bilmiyoru m Bazen işlerim yoğun oluyor eve çok yorgun dönüyorum

- Bu sadece bir bahane O küçük kızı mutlu etmek dünyanın en kolay işi Çoğu zaman birkaç tatlı söz yeterli olur O da seni rahat ettirmek için elinden gelen gayreti gösterir Karısı mutlu olmayan erkek de mutlu olamaz

- Haklısın da, ben de bütün gün ailem için çalışıp yoruluyor um

- Yine para Evet para önemli ve gerekli ama para geçici mutlulukl ar verir Kadınlar hediye almayı severler Paran varsa hediye al tabii Ama sadece hediyeyle mutlu olmasını bekleme

Bülent, "Seni tanıdığıma çok memnun oldum, hadi gel, eşin için şuradan çikolatalı pasta alalım" dedi

Pastayı aldılar Adam hayatında ilk defa karısına yaş pasta götürmenin mutluluğuyla, binbir teşekkür ederek evinin yolunu tuttu Bülent de yan taraftaki manavdan karısının en sevdiği meyvelerd en aldı Evine geldiğinde karısı şişmiş gözlerle mutfak masasında oturmuş su içiyordu Bülent hiç konuşmadan meyveleri büyükçe bir tabağa döküp yıkadı Sonra eşinin önüne koydu " Bunlar dünyanın en şanslı meyveleri" dedi.

İnci kızgın kızgın "Niye "diye sordu "Çünkü dünyanın en güzel ve en tatlı kadınının midesine gidecek" dedi çok ciddi bir ses tonuyla

İnci şaşırmıştı Bir anda yüzünün ifadesi yumuşamıştı "Hayret bir şey! Her zaman kendi sevdiğin meyveleri alırdın Benim hangi meyveleri sevdiğimi hatırlamazsın sanırdım Ama kıymeti yok Çünkü sana çok kırgınım"

Bülent, "Özür dilerim seni kırdığım için" dedi ve yere diz çöktü "Cezam neyse razıyım Ama seni delice seven bu adamı senden mahrum etme" Bülent yere çömelmiş, boynu bükük bir vaziyette çok komik görünüyordu İnci kıkır kıkır gülmeye başladı "Affetmek o kadar kolay değil Bakalım hangi cezalara katlanabi leceksin"

Bülent işte o zaman ona muzip muzip bakan eşinin içinde saklanan küçük kızı gördü ve bundan sonra her şey daha farklı olacak, diye düşündü