4 Mart 2007 Pazar

Sen Gittin Gideli Ben Yavaş Yavaş Deliriyorum..



İstanbul ,
senin bıraktığın İstanbul değil artık bende..
sahiller ıssız,
taş plaklar kırık..
gramofonlar bozuk..
vapur düdükleri bile ısıtmıyo sabahımı artık..
Adalarıysa hiç sorma;
gitmiyorum sen gittin gideli
değil gitmek,
uzaktan bakmak bile acıtıyor içimi
Çiçek Pasajındaki Madam Anahit anlamış halimi,
akordeonundan çıkardığı nâmeler bile
bir başka dertli,
bir başka ayrılık yüklü sanki..
son yudumumu bile içmeden
bırakıp kaçıyorum masadan inanki..
midye tava, kokoreç ve birayıysa hiç sorma
ağzıma bile sürmedim gittiğinden beri... sensiz tadı olmaz ki...

Bütün gün evde oturuyorum
cam kenarında..
elimde bir bardak kırmızı şarap
senin sewdiğin müzikleri dinliyor,
saçımı beğendiğin gibi topluyor,
sewdiğin kıyafetleri giyiyorum..
kâh şiir yazıyor,
kâh resim yapıyor,
arada sırada da
gözümü yola dikip
belki gelirsin diye bakınıyorum..



Sanırım,
sen gittin gideli
ben
yavaş yavaş
deliriyorum...

*bahar*

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder